İsmet
ÖZEL Yeni Şafak’ta yazdığı dönemlerde
(yaklaşık 20 yıl önce) şöyle demişti: “Bizim en büyük eksiğimiz her yapılan
suçlamaya bağrımızı açıp o suçlamayla baş etmeye çalışmamızdır. Halbuki bizimle
ilgisi olmayan suçlamaya dair açıklamalar yapmak bizim o suçu kabullenmemiz
demektir”
* * *
Müslümanlar
TERÖRİST’tir. Algısıyla birlikte taaa Kabe’mize kadar geldiler.
Bu
söylem Suçu kabullenme söylemidir.
Suçtan
kurtulma isteği olan söylemdir.
Ben
sizin kastettiğiniz kişilerden değilim diyerek iftira edilen Müslümanların
safından ayrılma girişimidir.
Kimliğe
yapılan müdahale ve tanımlamaya “onursuz” bir baş eğmedir.
Müslümanların
meşguliyetinin ve amaçlarının “Ümmet” olma iddiasının bitirilip “Terörist
Değilim” ispatına dönüştürülmesi projesidir.
2007
de BM’de “Terörle Mücadele” başlığı adı altında yapılan bir yol haritası
belirlendi. Bunların çok etkin karlarından bir tanesi de “BM’de Terör
faaliyetleri içinde olduğu kabul edilen bir yapı (Vakıf, Dernek vs.) alınan bir
kararla terörist ilan edilecek ve bütün mal ve nakitlerine el konulacaktır.” Bu
karar alındıktan sonra BM’ne üyeliği olan hangi ülke olursa olsun bu kararı
uygulamak zorundadır.
İhvan,
Hamas fark etmez hepsi buna dahildir. Bu yapılar BM’de terörist olarak kabul
edilirse hangi ülkede bu yapılar varsa o ülkeler bu yapılara müdahale edip mal
ve nakitlerine el koymak zorundadır. Mısır 2015 yılında İhvan’ı terörist ilan
edip tüm mal varlıklarına el koymuştu. 2017 yılında Katar Krizi ile İhvan ve Hamas’ın uluslar arası
meşriyetine darbe vurulmaya çalışılmakta. Bunu Müslümanların elleriyle
yaptırmaktalar. Suud, BAE, Mısır gibi ülkeler Katar’a ambargo uygulayarak bunun
ayağını yapmaktalar. Katar’ın İhvan ve Hamas ile arası çok iyi. Yusuf El- Kardavi’yi
himayesi altında bulundurmakta. Suud ise hem ihvanı hem de Hamas’ı diskalifiye
etme çabasında. Müslümanların eliyle Hamas ve İhvan’ı uluslar arası terörist
ilan ettirme gayretindeler. Ve herkes şimdi “biz terörist değiliz” demeye
başladı. HAMAS 1967 sınırlarını kabul etmesine rağmen, ayetli hadisli
misyonlarından vazgeçip demokratik söylemli misyonlara yönelmesine rağmen,
baskılardan kurtulacağını ümit etmesine rağmen iddialardan kurtulamamakta.
Üstelik iddialar Müslüman devletler eliyle önüne sunulmakta ve kendini akla
demekte. İşin perde arkasında ise Amerika bulunmaktadır. Amerika’nın ise bir
şartı var; Senin adın KHAN olmalı ki terörist olmadığına inanayım.
“MY NAME İS KHAN” bir filmden öte aslında
Amerika’nın önce tanımladığı sonra nasıl olması gerektiğini vazettiği Müslüman
modelidir.
“BENİM ADIM KHAN, BEN TERÖRİST DEĞİLİM ! ” Hep bunu söyler filmin esas adamı.
KHAN kimliğinde anlatılan MÜSLÜMAN nasıl biridir?
Müslüman dış dünyadakiler kadar normal olma imkanı olmayan “anormal-bozuk” yapıda biridir.
Müslüman Hastalıklı bir insandır. Her an kontrol altında tutulması gerekir.
Müslüman dış dünyadakilerin her an tedirgin olduğu, zararından emin olmak için mutlaka direktiflerin ve müdahalelerin gerekli olduğu kimsedir.
Müslümana yapılan iş ve işlemlerin amacı aslında başkalarını zarardan emin kılmak olduğu gibi kendisini de kendi zararından emin hale getirmek amacına yöneliktir. Sürekli müdahale edilmesi bu nedenledir.
Müslüman hep kendisinin “masumluğunu” ve “iyiliğini” ispat etmek zorunda kalan kişidir.
Müslüman kendi haline bırakılırsa etrafa zarar vermek eğilimine girme ihtimali olan bir “hastadır”.
Müslüman “ruh” hali itibariyle sorunlu ve kendi dışındakilerden farklı bir dünyada yaşamaktadır. Yaşadığı dünya gerçek dünyadan uzak sadece kendisi gibi eksik, zayıf ve problemi olanların dünyasıdır.
Müslüman kendi dışındaki dünyaya benzediği oranda sağlıklı görüntüler veren “gerçek dışı” yaşama mahkum bir “acuze”dir.
Müslüman işe yarar bir insan olduğunu ve zararlı biri olmadığını ispat etmeye muhtaçtır. Bunu Amerika’ya hizmet etmekle ispatlayabilir. Bütün dünyanın, Müslümanların terörist olmadığına ikna olabilmesi için Amerika’nın O’na lütüfta bulunması gerekir.
İyi bir Müslüman olduğunu ispat etmek için O’nun kilisesine hizmet etmen gerekir ki müslümanın tölere edilmesi ancak ve ancak din olarak tüm iddialarından vaz geçmesiyle mümkündür.
Amerika’ya karşı cihad değil, bağlılık gayreti olmalı.
Amerika’ya en iyi hizmet edecek kişi olduğun takdirde Amerika’nın iltifatına layık görülebilirsin ancak. İltifatın süresi, şekli Amerika’nın insiyatifindedir.
İşte O zaman Senin adın KHAN olur, terörist olmazsın
İşte o zaman sen zaten MÜSLÜMAN OLMAZSIN.
“BENİM ADIM KHAN, BEN TERÖRİST DEĞİLİM ! ” Hep bunu söyler filmin esas adamı.
KHAN kimliğinde anlatılan MÜSLÜMAN nasıl biridir?
Müslüman dış dünyadakiler kadar normal olma imkanı olmayan “anormal-bozuk” yapıda biridir.
Müslüman Hastalıklı bir insandır. Her an kontrol altında tutulması gerekir.
Müslüman dış dünyadakilerin her an tedirgin olduğu, zararından emin olmak için mutlaka direktiflerin ve müdahalelerin gerekli olduğu kimsedir.
Müslümana yapılan iş ve işlemlerin amacı aslında başkalarını zarardan emin kılmak olduğu gibi kendisini de kendi zararından emin hale getirmek amacına yöneliktir. Sürekli müdahale edilmesi bu nedenledir.
Müslüman hep kendisinin “masumluğunu” ve “iyiliğini” ispat etmek zorunda kalan kişidir.
Müslüman kendi haline bırakılırsa etrafa zarar vermek eğilimine girme ihtimali olan bir “hastadır”.
Müslüman “ruh” hali itibariyle sorunlu ve kendi dışındakilerden farklı bir dünyada yaşamaktadır. Yaşadığı dünya gerçek dünyadan uzak sadece kendisi gibi eksik, zayıf ve problemi olanların dünyasıdır.
Müslüman kendi dışındaki dünyaya benzediği oranda sağlıklı görüntüler veren “gerçek dışı” yaşama mahkum bir “acuze”dir.
Müslüman işe yarar bir insan olduğunu ve zararlı biri olmadığını ispat etmeye muhtaçtır. Bunu Amerika’ya hizmet etmekle ispatlayabilir. Bütün dünyanın, Müslümanların terörist olmadığına ikna olabilmesi için Amerika’nın O’na lütüfta bulunması gerekir.
İyi bir Müslüman olduğunu ispat etmek için O’nun kilisesine hizmet etmen gerekir ki müslümanın tölere edilmesi ancak ve ancak din olarak tüm iddialarından vaz geçmesiyle mümkündür.
Amerika’ya karşı cihad değil, bağlılık gayreti olmalı.
Amerika’ya en iyi hizmet edecek kişi olduğun takdirde Amerika’nın iltifatına layık görülebilirsin ancak. İltifatın süresi, şekli Amerika’nın insiyatifindedir.
İşte O zaman Senin adın KHAN olur, terörist olmazsın
İşte o zaman sen zaten MÜSLÜMAN OLMAZSIN.
Benim adım KHAN
değil!
Bunun için
kendimi terörist olmadığıma ikna etmek için çalışmama da gerek yok. Bana
terörist olmadığımı söylemeleri için beni ben yapan şeylerden uzaklaştığımı da
söyleyemem. Kim ne tanımlama yaparsa yapsın fark etmez. Allah beni tanımlamış, peygamberim bana kimlik vermiş.
Ben "müslümanım".
BİTTİ.
Velhamdülillahi
rabbil alemin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder