21 Kasım 2018 Çarşamba

Neredeyse Başka Yol Yok Mu Diyeceğiz


“Müslüman olmak ” ile ilgili verdiğimiz tepki İsrailoğullarının ineği kesmesi emredilince (67…71) verdikleri tepkiyi yaşatıyor. Dönemin hassasiyetleri yüzünden “Nasıl’lar”, “Ama’lar”, “maslahat’lar”la dini neredeyse silkeleyip atacak hale geldik. Hani neredeyse başka bir yolu yok mu? Diyecek hale geldik. Çünkü bu durum ağırımıza gidiyor yerine getirmekte zorlandığımız durumlar çıkıyor karşımıza.
Başımıza gelenlerden çıkış yolu isterken çıkış yolunu da dar kafalılığımıza kurban eder olduk. Sorunlardan kurtulmak isteğimiz çıkış yolunda yürümekte neredeyse yok. Sorundan mı kurtulmak istiyorsun? Müslüman ol. Başkasına bakmadan sadece Müslüman gibi yaşa. Allah deyince vicdanında yeşerene yönel. Basit olanı zorlaştırma İsrailoğulları gibi.
Kaybedilmiş olan izzeti yeniden elde etmek için talep edilen Müslümanlaşma/İslamlaşma neredeyse Müslümanlıktan uzaklaşmamıza sebep olacak. Müslümanlığımızdan bahsederken Müslümanlığımıza şahitlik edecek birkaç amel aradığımız şu dönemi görünce…  Neredeyse Başka yolu yok mu diyeceğiz. Hatta bazıları artık kendine yol bile buldular da dinde oynamaya bile gidiyorlar.
O kadar benzeştik ki İsrailoğullarıyla. Bu yüzden Kur’an’da en çok İsrailoğulları anlatılır. Bu yüzden Kur’an bize geçmişin hikayesini anlatmaz geleceğin programını çizer. Geçmişin karakterlerini anlatarak geleceğe dair bir “şahsiyet” çıkarır karşımıza. Baktığımız kadar görür, gördüğümüz kadar o şahsiyete yaklaşmaya çalışırız.
Allah imanlarını zayi edenlerden etmesin!