24 Ekim 2013 Perşembe

Şeytan ve Allah Hakkındaki Zannımızın Değişmesi

Kullar, şeytanın,  Allah ile ilgili zanlarını değiştirebilme gücünün önüne geçemediği sürece günah ve isyandan kurtulamazlar. Kullar, şeytanın,  Allah ile ilgili zanlarını değiştirme çabalarını boşa çıkardığı sürece de rahmetten kovulmazlar.
Adem ve Havva (as)’ı günaha sürükleyen, cennetten kovduran şey her ikisinin de şeytanın oyununa gelip Allah ile ilgili zanlarının değişmesi oldu. “Şeytan, Rabbiniz size bu ağacı ya melek olmayasınız ya da ebedi olarak cennette kalmayasınız diye yasakladı” dedi. Onların Allah ile ilgili kalplerindeki ve zihinlerindeki zanlarına o an için galip geldi de bu suretle günaha düşüverdiler. Allah (cc) ikisine şöyle dedi: “Ben size demedim mi şeytan sizin apaçık düşmanınızdır diye”. Araf: 20…22
Kulların bir anlık tereddütü onlara ağır bedeller ödetiyor.
Cennette de olsan şeytan olduğu sürece rahat yok.
Adem ile Havva sadece bir günah yüzünden cennetten çıkarıldılar. Cennet; her nereye baksanız Allah’la ilgili kötü bir zannın oluşmasına hiçbir şekilde imkan vermeyecek bir ortam. Yani her ne yana baksa Allah ile ilgili hakikatin olduğu bir yer. Allah bu kadar hakikatin içinde kendisi ile ilgili zannın değişmesine kızıverdi de cezalarını veriverdi. “Yalnızca şu ağaca dokunmayın dilediğiniz kadar dilediğiniz yerden yiyin-için” diyen ve vaadinden dönmeyen bir Allah (cc)’ın garantisinde idiler. Bunlara rağmen (o ağaç ile ilgili) Allah hakkındaki zanları şeytanın hilesiyle değişiverdi. Bu Allah’ın şu auyarısında olduğu gibi bir zannın değişimidir: “Sakın şeytan sizi Allah’ın affına güvendirerek kandırmasın” (Fâtır:5) Rasulullah (sav)’e gelen ayete bakınca Allah (cc)’ın bu konuda Rasulullah (sav)’e olan tavrının Adem (as)’a olan tavrından başka olmadığını görürüz. Ayet şöyle: “…Sana gelen bunca ilimden sonra eğer onların heva ve heveslerine uyarsan, Allah tarafından senin için ne bir dost ne de bir koruyucu vardır.” RAD:37. Uyarı aynı “Allah’ın kanununda bir değişme de olmayacağına göre” eğer Peygamber (as)aynı hatayı yapsaydı O (as) da aynı cezaya muhatap olacaktı. İlk peygamber de son peygamber de aynı uyarıyı aldı. Bu tüm peygamberlerin uyarısıydı aynı zamanda.
Allah’ın lütfundan sonra kulların, Allah ile ilgili zanlarının kötüye değişmesinde Allah’ın affı yok; Peygamberleri bile olsa… Kullar bu vakitten sonra nasıl rahat olabilir. “Ey Ademoğulları, şeytan, anne ve babanızın çirkin yerlerini kendilerine göstermek için, elbiselerini sıyırtarak, onları cennetten çıkardığı gibi sakın sizi de bir belaya uğratmasın. Çünkü o ve taraftarları, (kendilerini göremeyeceğiniz yerden) sizleri görmektedir. Biz gerçekten şeytanları, inanmayacakların dostları kıldık.” Araf:27
Şeytan kulun Allah ile ilgili zannını değiştirebilir. Şeytan kulun Allah’ın Peygamberi ve O’nun buyurduklarıyla ilgili zannını değiştirebilir. Şeytan kulun haram-helal sınırı ile ilgili zannını değiştirebilir. Şeytan kulun para kazanma ve harcama ile ilgili zannını değiştirebilir. Şeytan kulun şeriatın (dinin) muamelatla ilgili emir ve nehiyleri hakkında zanlarını değiştirebilir. Şeytan kullun izzet ve şeref ile ilgili zanlarını değiştirebilir. Yani şeytan Allah’ın bize eksiksiz bir şekilde açıkladığı hayatımızın her aşamasıyla ilgili zannımızı değiştirebilir. En fecisi de Allah ile ve ayetleriyle ve de Rasulü ile ve hadisleriyle ilgili zannın değişmesidir.
Şeytanın kulların zanlarını değiştirme gücü olduğu sürece kullara rahat yok. Ama kullarını uyaran ve sahip çıkan Allah var. Kulların kalpleri sulh içinde olduğu sürece O’nun garantisi var.

“Allah bizi kendisini hakkıyla takdir etmeyi öğrettiği kullarından etsin.” Amin.