Muhakkak ki insan pek acelecidir. (İsra;11)
*
Aceleci
olmayacak insan.
Beklemenin,
hızlı davranmaktan daha öncelikli olduğu zamanı kollayacak. Beklemenin
tembelliğine sığınmayacak ama diğer taraftan da hedefin hırsına kapılmayacak.
Aceleci
olmayacak insan.
En hayırlı
işi bile olsa aceleci olmayacak. Tur Dağı’nda rabbiyle buluşacak bile olsa yine
de aceleci olmayacak. “Seni acele
ettiren nedir ey Musa!” (Taha;83)
Hakikattir
ki; işiniz insanla ya da toplumla ise, acelecilik, zirveye çıkarken zemini
kaybettirecek.
Aceleci
olmayacak insan.
Ganimeti
bol, mükafatı çok bir işin derisini yüzüp kuyruğuna gelse bile aceleci
olmayacak. Uhud’da okçu tepesinde zaferin kokusunu alsa bile beklemesini bilecek.
Engellenemeyen
her acelecilik, zirveden de hemencecik inmeye mecbur edecek. Zira koca bir
boşluk bıraktıracak geride.
Musa’yı
Tur’un zirvesinden inmek mecburiyetinde bırakan acelecilik, sahabeyi ramak
kalmış zaferden edecek.
Geri dönüş
zirveye çıkıştan hep daha hızlı olacak.
Geride
bıraktığın boşluğun karşına çıkardığı endişe, zirveye ulaştığında elde ettiğin
hazzın önüne geçecek.
Geriye
dönmek zorunda kaldığında karşında bulacağın şeyin sana yaşattığı öfke zirveye
ulaştığında duyduğun heyecanı unutturacak.
Ve
kaçamayacak insan; zirveden inmek zorunda kaldığında yazılan hikayesi zirveye
çıkarken yazılan hikayesinden daha çok okunacak.
Ve anlayacak
insan, öncelikli olanın zirveye ulaşmak değil zemini sağlam tutmak olduğunu.
Ve yine anlayacak
insan, zeminin öncelenmediği zirvenin, yitik bir hazdan ibaret olacağını.
Ve bir kez
daha anlayacak insan zemini sağlam tutmanın vazifesinin kula, zirveye çıkarma
vazifesinin ise Allah’a ait olduğunu.
Aceleci
olmayacak insan.
Ama
ruhumuzda var bir türlü beklemesini bilememek.
Elbette
biliyoruz; insan aceleci olmayacak ama bırakamadığımız bir tutkunluğumuz var
zirvelere. Bu yüzden hep zirveye çıkarken geride boşluklar bırakışımızı fark
edemeyişimiz. Bu yüzden hayrın zirvesine ulaşma çabasındayken (farkında olmadan
yaptıklarımız yüzünden) istemediğimiz şeylerle karşılaşışımız.
Bu olsa
gerek herhalde “Hayrı istemekten daha fazla şerri istemenin” (İsra;11) müslüman
olan bizde tecellisine muhatap oluşumuz.
Evet, işte bu
yüzden hep hikayemizin en başına dönmek zorunda kalışımız.