5 Haziran 2015 Cuma

Eğer Bir Gün

Eğer bir gün güldüğün gibi ağlarsan
Eğer bir gün uğruna siper olduğun şey sana sırt dönerse.
Eğer bir gün kazandığına sevindiğin gibi kaybettiğine de üzülürsen.
Ve Eğer bir gün yükseldiğin gibi düşersen.
İşte o gün bileceğin ilk şey şu olsun; Tüm bunlar Allah’ın senin hakkındaki muradıdır. Kimseleri asıl etken görme, kimselere kızma, kimseleri incitme zira senin ile ilgili hüküm göklerde verilmiştir. “Allah, her yükselen şeye (bir gün) düşmeyi yazmıştır.” (Buhari, Ebu Davud, Nesei)
İkinci bileceğin şey şu olsun; O güne ait heybende bir şeyler kalsın. O gün Rabbine sığınacağın hayırlı işlerin yoksa tüm alem bir araya gelse senin için iyi şeyler hazırlayamayacaktır. Eğer hayırlı işlerin varsa Allahın bunu karşına getireceğini bil ve korkma zira Allah seni bir hayrınla ve samimi işinle tüm korkularına üstün getirme gücü vardır.
Üçüncü bileceğin şey şu olsun; Hesabın insanlarla değil Allah iledir. Allaha karşı hesabına bak insanlara hesap çıkartma. Yoksa öfke bineğin olur hüsrana koşarsın. İntikam arzun olur peşinde sefilleşirsin. Bir yola girersin ki sonunda zillet bulursun.
Dördüncü bileceğin şey de şu olsun; Hakkında verilen hüküm son hüküm değildir. Allah yanında seninle ilgili verilecek son hükmü lehine çevirmeye bak.

1 Haziran 2015 Pazartesi

Nedir Bu Namazdan Daha Önemli İşlerimiz

Hangi bir iş bir vakit namazdan daha önemlidir?
Allah namazdan daha önemli bir iş yarattı mı acaba?
Cihat (savaş) esnasında bile terk etmek yoksa namazı, hangi şey namazın terkine ruhsat verir?
Cihadda (savaşta) bile namazı gözeten Peygamberin aleyhisselamın endişesi-korkusu-öfkesi bizi neden hiç ilgilendirmez.
 Hangi sıkıntı ya da telaş bir vakit namazı terk etmenin geçerli sebebidir?
Hangi toplantı bir vakit namazı terk ettirecek kadar önemli bir gündeme sahiptir?
Hangi ezgili, marşlı eğlencelerden alınacak haz bir ikindi namazını ya da akşam namazını terk etmenin bedeli olabilir?
Başında Kur’an okunarak açılış yapılan hangi programdan beklenen hayır o toplantı nedeniyle kaçırılan bir vakit namazın terkinden doğacak cezaya bedeldir?
Yukarı katındaki Cami’de ezan okunurken aşağısında Kutlu Doğum için planlamaların yapıldığı hangi müftülük toplantısı o namaza iştirak etmekten daha kutludur?
Hangi akşam namazı miniklerin, çocukların ilahiler söylediği Kutlu Doğum, ya da yılsonu programlarından daha kıymetsiz ki namaz rahatça terk edilirken programın gecikmesine bile sabredilemiyor?
Çocukların hangi memnuniyeti Allah’ın memnuniyetinden daha önemlidir ki fotoğraf makinelerine ve kameralara hiçbir anlarını kaçırmadan görüntüleri kayıt altına alınırken terk edilen namazın sahibi olan Allah’ın öfkesine karşı umarsız davranılıyor?
Hangi futbol şölenleri deyip cümle kurmaya gerek yok bile.
Hangi kazanç terk edilen namazdan daha karlıdır?
Misafirlerle ilgilenmekten dolayı namazın kılınamadığı hangi düğün terk edilen Rab ile buluşma neşesinden daha önemlidir?
Savaşta bile Peygamberini namazdan azade kılmayan (Nisa;101-102-103)Allah bizi hangi önemli işimizde namazdan azade kıldı acaba?
Çok mühim (!) işlerimiz yüzünden kendi kendimizi azade ettiğimiz namazların da bir gün hesabının sorulacağını neden hiç görmeyiz. “Yere girenden göğe çıkandan haberdar olan Allah’ın” (Sebe:2) bu işlerimizden habersiz olacağını mı sanıyoruz?
Peygamber aleyhisselama “Bizi orta(ikindi)  namazdan alıkoydular. Allah da onların evlerini ve kabirlerini ateşle doldursun” (Ebu Davut; Salat,5) bedduasını yaptıran şey Hendek Savaşı’nda yoğun ve aralıksız saldırılar düzenleyerek İkindi namazını kılmalarına mani olan düşmana öfkeydi. Savaş bittikten sonra namazlarını kaza etmişler ve ardından Peygamber aleyhisselam, namazlarını kılamamalarının sebebi olanlara bedduada etmiştir.
Şimdi bu hakikatten sonra uğruna namazları kılmadığımız ya da kılamadığımızı bahane ettiğimiz hangi işimiz, hangi toplantımız, hangi festivalimiz, hangi Kur’an açılışlı müzik kapanışlı programlarımız, hangi çocuk programlarımız, hangi düğün merasimlerimiz, hangi ticaretimiz bizi Allah’ın öfkesinden kurtarabilir?
 Namazı kılmamıza mani olan hangi işimizden hayır umacağız?
Hendek savaşından daha mı mühim işlerimiz var bizim?
Hendek savaşından daha mı büyük sonuç verecek işlerle uğraşıyoruz?
Yoksa Peygamber aleyhisselama ve sahabelere tanınmayan müsmahanın garantisi mi geldi bize?
Meleklerin yardım için indiği peygamberin savaşlarında bile kaçırmamak için çaba harcanan namazlar, bizim uyduruk işlerimizde hiçe sayılırken o iyi zannettiğimiz işlerimizi Meleklerin hayırlı bir amel olarak yarışırcasına Allah’a götüreceklerini mi zannediyoruz?

İşlerin en hayırlısı namazı gözeten işlerdir. Namazı gözetmeden planlanan hangi iş olursa olsun, o işten hayır gelmez. “ De ki; Amelleri en çok hüsrana uğrayanları size bildirelim mi? Onlar dünya hayatında güzel işler yaptıklarını zannettikleri halde çalışmaları boşa çıkanlardır.” (Kehf; 103-104)