10 Ağustos 2016 Çarşamba

HAYIR!

Dini yaşama biçimini ve cemaat şekillenmelerini, en ince ayrıntısına kadar eleştirmeye evet
AMA…
Cemaatleri öne çıkararak dini sorgulamaya hayır!
Tavını denk getirmiş demirci misali fırsat bulup cemaatler üzerinden din ile ilgili hesaplarını görmek isteyenlere hayır!
Cemaatlerin eksikliğini dinin eksikliği gibi gösterme gayretlerine hayır!
Cemaatlere olan eleştirinin öfkeye bürünerek hakarete varmasına hayır!
Cemaatlerin “mutlak sapkınlıklar” türetebileceği ihtimalini ele alıp cemaatleri “mutlak sapkın”lar olarak ima etmeye hayır!
Din ile, doktora tezi yazmaya başladıktan sonra tanışan, resmi söyleme yaslanmış akademik güruhun din adamı diye yutturulmasına hayır!
Pozitivist ve “gursaktan aşağı inmeyen”, “meslekten öteye gitmeyen” akademisyenci din anlayışının oluşturulmasına da hayır!
Hastalıklısıyla, sağlıklısıyla hepsi birer hücre olan cemaatlerin kalitelerini artırmak ve ıslahına vesile olmak için değil de onların yok olmalarına hizmet eden yorumlara hayır!
Müslümanlıkla yoğrulmuş bu topraklarda cemaat düşmanlığına hayır!
Bu dine “ruhları yok olmuş sağların” yön vermeye kalkışmalarına hayır!
Nerede durduğu bile belli olmayanların cemaatler üzerinden bu dine konum belirlemeye kalkışmalarına hayır!
Dinsizleştirme politikalarında çileyi yudumlayarak direnen cemaatlerin, tarikatların haysiyetiyle oynanmasına hayır!
“En iyi cemaat cami cemaati” söylemini kullanıp “Hepsi gitsin cami kalsın” diyen camiye de cemaate de uğramamış adamların fikir beyan etmesine hayır!
Yaşam felsefesi günü kurtarmak olanların “zaten böyle olduklarını bildiğimiz için hiç yanaşmadık” deyip ukalalık sergilemelerine hayır!
Bir taraftan “en iyi cemaat cami cemaatidir” anlayışını toplumun bilincine iyice yerleştirirken diğer taraftan “cemaatler devletten temizlenmeli” diyerek bir taraftan dinin devlet kademesine tavsiye ve yönlendirme etkisini kırmaya diğer taraftan da dinin toplum içinde oluşturduğu dokuyu bozma kurnazlığına hayır!
Dini, laik ve resmi olan söylemin dışına çıkmamış ve hatta çıkma ihtimali de gözükmeyen  Diyanet’in tekeline verme çabalarını alttan alta geliştirenlere hayır!
Rüzgara kapılıp, dini hassasiyetlerimizi laik reflekslere bağlı devlet yapısına teslim etmeye hayır!
Bir cemaatin şenaati yüzünden binlercesine “top yekün” yargıya hayır!
Cemaatlerle ilgili emniyetsiz hava oluşturup hepsinin teker teker etkisiz hale gelmesini arzulayanların fırsatçılıklarına hayır!
Cemaatlerin, kimsenin omuz vermeye cesaret edemeyeceği “sahipsiz miras” haline düşeceği günlerin beklentisinde olanların sinsi hayallerine yüzbin kere hayır!
“Önce kendimiz eleştirmemiz lazım” diyerek ümmetin binlerce yıllık gelenek ve birikimlerini aslına döndürmeye değil de “dövmeye” dönük  “sağdan yaklaşımlara” hayır!
Şairin dediği gibi
“Hata benim, suç benim.
Derdime ilaç benim.”
Hariçten gazel okuyanların tüm okumalarına hayır!
Koca koca hoca/hocaefendileri yeni yetmelerin diline düşürmeye hayır!
Müslümanlığın itibarını kurtaracağını zannedenlerin Müslümanların itibarıyla oynanmasına sebep olmalarına hayır!
Mutlak itaati eleştireceğim derken diğer taraftan da kimseyi umursamayan “serkeş” hayata özendirenlerin işlerine hayır!
Devletin, yıllarca tavsiyelerini dinlemekten ziyade “avantayla” etrafında tutmaya çalıştığı bunu da bir şekilde başardığı cemaatleri, bir anda “otlakçı” muamelesiyle toplum ve sistem dışına itmesini arzu edenlerin vefasızlığına hayır!
Dinin milliyetçilik demirinde dövülüp ılımanlaştırılmasına hayır!
Cemaatlerin ve tarikatların bir kenara tekmelenip atılmasının tabanında gizlenen, “Protestan” sistemin kutsandığı bir devlet anlayışına hayır!
Cemaatlerde vahyin saptırılmasına ne kadar hayırsa cemaatlerin dışındakilerin Vahyi Protestanlaştırmasına da bir o kadar hayır!
Dini aidiyetlerin zayıflatılması amacına, cemaatleri eleştirme bahanesiyle ulaşılma gayretlerine hayır!
Dün “din ile güçlenenlerin” bu gün iştahları kabararak “siyasetin dini yönlendirmesine” çanak tutmalarına hayır!
Bir rüzgar var şu anda; Cemaatlerin eleştirilmesi rüzgarı. Bize rüzgarın arasında toz yutturmaya çalışanlar var. Tozu yutmaktan kurtulmamız zor. Zira rüzgar çok güçlü. Önemli olan ciğerlerimizi nefessiz bırakacak toza maruz kalmaktan korunmaktır.
Basit ve önemsiz gibi görüp söylediklerimiz aslında ne büyük şeylere şahitlik eder bazen.
Bir gün söylediklerimizin hepsinin hesabı sorulacak.
Allah bize feraset versin.
Basiretimizi bağlamasın.
Haksız eleştirilere dalanlarla birlikte dalıp gitmekten muhafaza etsin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder